sardırdık sarmaladık bak şimdi hangi noktadayız
ama iyi ki varız lan
gecenin bir vakti çalan kapı zili gibi olanlar
uyanık olunan gecelerin şenliği
yataktan kalkılan zamanların ızdırabı
sonuçta o zil çalarsa kapıyı her daim açıyoruz
hee kapıdan kovulan gecelerde oluyor
amaların soyundanım seninle her akşam
21 Mayıs 2013 Salı
25 Mart 2013 Pazartesi
Sarhoş
ov beybi koştur koştur kafa güzel ama patlatmya az kaldıçüç noktqyı qrqrken euvar
yazı yazmayı beceremeyecek kadar sarhoş, yayınlamayacak kadar ayık.
yazı yazmayı beceremeyecek kadar sarhoş, yayınlamayacak kadar ayık.
desemesela
sar makarayı sar, yarım kalmış herşeyi üstüste sar. sonra bir sigara sar dumanından halka yap yüzüme üfle. herşey bitmiş, halletmişiz, yolun sonuna gelmişiz gibi dumanını içinden geçirip yüzüme üflerken; sex sonrası gibi orgazm sigarası gibi diyorum işte.
Sonra başka bir makarayla gel bana. bu kez karşılıklı içelim sigaraları, makaraya alalım olayı. olmadı baştan. geri sar film makarasını, yaralarımızdan enfeksiyon kapamayacak kadar alkol var bünyede; bu durumda tekrar başlamak kimi yorabilir ki.
Sonra başka bir makarayla gel bana. bu kez karşılıklı içelim sigaraları, makaraya alalım olayı. olmadı baştan. geri sar film makarasını, yaralarımızdan enfeksiyon kapamayacak kadar alkol var bünyede; bu durumda tekrar başlamak kimi yorabilir ki.
6 Mart 2013 Çarşamba
emrediyorum
ışığa yönelen böceklerden öte birşeyim ışık gördüm mü çarpmaya kafamı gözümü yarmaya meyilli gidiyorum ama beni ben yapan şeyi yada kendimi hissetmemi sağlayan şeylerden birirni söyliyeyim sana sikimde değil duvaralara vurup vurup sevmek istiyorum hayatı
24 Şubat 2013 Pazar
Holigan
ay bir taraflarım ağrıyor yine, ağrıyan yerlerim şampiyon ağrıyan yerlerim kazanan. ama kaybeden yok bu maçlarda diğer taraflarda benim tek taraftarda benim. eğlenmeye gülmeye gitmiştim. iki göbek atıp zilleri çalıp tefe vurup kaçacaktım. ama hala buradayım. gidemedim. dans etmeye devam, ağrıyan yerlerim olsa da dans etmeye devam. gülüyoruz ya mutluyuz ya başka ne istesek ki bilemedim. dur bi! hep aynı şeyleri söyledim. yeni şeyler söyleme ihtiyacı hissedene kadar dansa devam.
23 Ocak 2013 Çarşamba
zamanla ilgili
oh! sevgilim seni incitmek istememiştim. sevgilim bişey söyle. kelimelerle değil kokularla anlaştığımız günler hatırına. üç gündür koku diyetindeyim. kendimde boğuluyorum. Üzüntümden değil yapabildiğim ve yaparken de mutlu olduğum için.
yalnız değilim, tek başınalık kürsüsünün onursal başkanıyım.tek başarım tek başınalık bide kum tepesinin kraliçesi olmak. seni sör ilan edeceğim zaman hristiyan olmaya karar vermiştim, babayı oğulu ve kutsal ruhu kandırmak istemem istavroz çıkarırken. kumu bol ülkemin kumunda vaftiz oldum. su olmayınca onu kullanabiliyorduk? günahsız müslüman doğdum, vaftiz olup günahlarımdan arınmış oldum günah-geçirmez olmuş olmalıyım artık. kumlarımda yaşayan bir yahudi anne aradım; buldum, süt parası istedi, sabun yaptım. yahudi annem ölünce kabbalaya merak sardım kamasutrayla karıştırmışım hiç sesini çıkarmadın. Biara ommm, tamam onlarında kolları çoktu, ama tutuklarımız aynı değildi.
Resmi dini ateizm yaptım, of ne kadar gülmüştük hepimiz, sonra resmi dili sessizlik yaptım. bu çok ses getirmedi. dokunarak derdik güzellikleri, (ama ben sadece sörlere dokunurum. bir sen varsın, artık dilim dinim müsait değil başkalarını ilan etmeye.şimdilik?) kokularla konuşmaya sonra başladık, çocukken yazdığımız şifreli alfabeler gibiydi. sadece çocuklar gibi cinsiyetsiz değildik artık. bütün çocuk oyunlarındaki rolleri sırayla bir sen, bir ben yaptık. oyunları; hayat yapan tek şeyde artık sikişebiliyor olmamızdı. doktorculuk, evcilik, yerden yüksek...
kumlar hatırı sayılır şekilde azaldılar, insanlar azaldılar, sonra kum tepesinin tek sörüde kayıp gitti daralan camın arasından. gitmenle beraber kumların azalışı da durdu. hayat yavaşladı. altlı üstlü değildik ama saatin farklı taraflarındaydık artık. zamanın daha hızlı geçmesi gerek biliyorsun, Ve zaman tekrardan doğru hızda akmaya başlarsa, hangi tarafa kim geçicek? ki kim çeviriyordu kum saatini.
yalnız değilim, tek başınalık kürsüsünün onursal başkanıyım.tek başarım tek başınalık bide kum tepesinin kraliçesi olmak. seni sör ilan edeceğim zaman hristiyan olmaya karar vermiştim, babayı oğulu ve kutsal ruhu kandırmak istemem istavroz çıkarırken. kumu bol ülkemin kumunda vaftiz oldum. su olmayınca onu kullanabiliyorduk? günahsız müslüman doğdum, vaftiz olup günahlarımdan arınmış oldum günah-geçirmez olmuş olmalıyım artık. kumlarımda yaşayan bir yahudi anne aradım; buldum, süt parası istedi, sabun yaptım. yahudi annem ölünce kabbalaya merak sardım kamasutrayla karıştırmışım hiç sesini çıkarmadın. Biara ommm, tamam onlarında kolları çoktu, ama tutuklarımız aynı değildi.
Resmi dini ateizm yaptım, of ne kadar gülmüştük hepimiz, sonra resmi dili sessizlik yaptım. bu çok ses getirmedi. dokunarak derdik güzellikleri, (ama ben sadece sörlere dokunurum. bir sen varsın, artık dilim dinim müsait değil başkalarını ilan etmeye.şimdilik?) kokularla konuşmaya sonra başladık, çocukken yazdığımız şifreli alfabeler gibiydi. sadece çocuklar gibi cinsiyetsiz değildik artık. bütün çocuk oyunlarındaki rolleri sırayla bir sen, bir ben yaptık. oyunları; hayat yapan tek şeyde artık sikişebiliyor olmamızdı. doktorculuk, evcilik, yerden yüksek...
kumlar hatırı sayılır şekilde azaldılar, insanlar azaldılar, sonra kum tepesinin tek sörüde kayıp gitti daralan camın arasından. gitmenle beraber kumların azalışı da durdu. hayat yavaşladı. altlı üstlü değildik ama saatin farklı taraflarındaydık artık. zamanın daha hızlı geçmesi gerek biliyorsun, Ve zaman tekrardan doğru hızda akmaya başlarsa, hangi tarafa kim geçicek? ki kim çeviriyordu kum saatini.
15 Ocak 2013 Salı
Tutundurabildiklerimdenmisiniz, evet siz!
kendime dokundum mu bazen seni hissediyorum. başka ne hakkında konuşalım, yollara koyuldum. içlerinden birini seçemeyecek kadar acizdim hep. sürümcemede yaşıyorum hayatı. birisini seçebilecek kadar ne aklım var ne de hepsini yapabilecek kadar gücüm. seni çıkarırsam yollardan karar veririm sandım. bilmiyorum hayla sağa sola boş boş bakıyorum. tutuyorum bir ucundan sonunu görmeden bırakmak istemiyorum, başka tarafa kayıyor gözlerim onunda bitmesini bekliyorum. en fazla kollular eklem bacaklılar, hayranlıkla izliyorum. baş parmağımdan korkuyorum. bir yandan da kutluyorum kendimi ipin ucunu çekmiyorum avuçlarımdan yavaş yavaş kaymasını bekliyorum sona ulaşmak için. sürtünme içimi ısıtıyor. şu dünyadaki her şey birbirine dönüşüyor. orta parmağı seviyorum. daha çok kullanır oldum yine buaralar. geçmişin hayaleti orta parmak, geri kalanların işaret parmaklarını selamlıyor.
9 Ocak 2013 Çarşamba
5 Ocak 2013 Cumartesi
sıkıcı ile sikici arasındaki üç fark
...sonra satmaya başlarsın ardından satacak bir şeyin kalmaz...ölürsün
2 Ocak 2013 Çarşamba
ergen seksi
ışıkları kapattım. bir köşe dibine oturayım. köşeler hep dönmek için değil ya. ağlamıycam sadece karanlıkta görmek istiyorum. sesim çıkmıyor bir şeyler söylemek istemiyorum. ışığın gerisinde kalmak istemiyorum. o gelmeden karanlıkta olucam. karanlıkta görebilirsem ışık olabilirim. konuşmanın gereksiz yavaş etkisiz, çığlıkların boşlukta asılı kaldığı osuruk köşesindeyim. kokular hafızadan hiç bir zaman silinmez.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)